Hal böyle olunca borsalar ortalama % 4 geriledi. Gelişen ülke paralarında zayıf seyir devam etti. Dünyanın davul gibi gerildiği bu perde yurtiçine fazla yansımadı. Dolar, euro ve borsa geçen hafta % 0,7’ye yakın oranlarda artarken gram altın % 0,6 geri esnemeye kaydetti.
Yılbaşından bugüne iki haftada toplam % 22 değer kaybeden petrol dünya borsalarının bu perdede ortalama % 9 düşmesine sebep oldu. Borsa İstanbul ise yılbaşından bugüne % 0,9 ‘luk geri çekilmeyle Macaristan ile birlikte yer kürenin en başarılı performansına imza attı.
Alman borsası % 11, ABD borsası % 8,5 değer kaybederken Türk borsasının kaybının sene başından bugüne % 0,9 ‘da kalması elbette gurur verici.
Ama bu istatistik kimsenin aklına dağ başını duman almış marşını getirmesin. BIST geçen yıl en kötü performansa imza atan marketlerden biri olduğu ve düşen petrol fiyatlarından yarar sağladığı için bu perdede dayanıklılık gösterdi.
Yurtdışında petrol yangını sürerse önümüzdeki hafta ve aylarda bize de yansıyacaktır. Petrol fiyatlarındaki hızlı gerileme üretici ülke ve şirketlerin sorunu olmaktan çıktı. Artık dünya genelini ilgilendiriyor. Türkiye’de bu sorun & riskin ortağı.
Petrolün çöküşü neden gerilim yaratıyor ?
2008 mortgage krizinden önce 75 dolar olan, kriz sırasında 36 dolara kadar gerileyen petrol fiyatları 2010 – 2014 dönemini 100 – 115 dolar bandı içinde geçirmişti.
Eylül 2014 ‘den bugüne bu cephede sert değer kaybı yaşanıyor. 2015 yılına 57 dolardan başlayan petrol fiyatları kasım ayına kadar yatay seyrettiyse de son üç aydır hızla değer kaybediyor.
Kasım ayına 49 dolar seviyesinde başlayan brent petrol geçen haftayı 29,2 ile tamamladı. Dile kolay 19 ay öncesine kıyasla nerede ise ¼ fiyatına gerilemiş oldu.
Geçen hafta da paylaştığım üzere dünya, gelirleri tepe taklak olan petrol üreticilerinin krize girmesinden endişe ediyor.
Bize ne kardeşim diyemiyoruz. Evet biz petrolü çok ucuza temin ederek cari açığı sorun olmaktan çıkardık ama petrol üreticisi ülke ve şirketler ödeme güçlüğüne düşerse bu alev topu hızla dünyayı yangın yerine çevirme riski taşıyor.
Örnek üzerinden yürüyelim. A petrol şirketi B inşaat şirketine pardon desin. Durum ortada hiç kusuruma bakma sana olan borcumu ödeyemiyorum. B inşaat şirketi C bankasına kredi taksitlerini ödeyebilir mi ? C bankasının alacaklarını tahsil edemeyişi küresel bankacılık sisteminde baş döndürücü bir hızla bulaşıcılık etkisi gösterebilir mi ?
Petrol ile ilgisi olmayanlar dahil borcu görece yüksek olan her şirket ve ülke kaynak temininde zorluklar ile karşılaşabilir. Bankalar borç stoku yüksek müşterilerine potansiyel batık şüphesi ile yaklaşır, bu da dünyayı resesyona sürükleyebilir mi ?
Kesinlikle evet. İşte bu nedenle 30 doların altına düşen petrol fiyatları artık Türkiye dahil tüm dünyanın derdi.
Petrol fiyatları önümüzdeki hafta ve aylarda 20 dolar civarına iner ve orada kalıcılaşırsa bu akım dünya ekonomisi üzerinde 220 voltluk bir tesir gösterir.
İran petrol fiyatlarını nasıl etkiler ?
İşte tam da bu aşamada dün Birleşmiş Milletler İran’a uygulanan yaptırımların kaldırıldığını açıkladı. Dünyanın en büyük dördüncü petrol rezervine sahip ülkesi olan İran’ın petrol satışını arttırabilecek olması dünya genelinde toplam arzı yakın vadede % 1 ilerleyen aşamada % 3 kadar yükseltecek.
Fiyatı belirleyen arz ve taleptir. ABD kaya gazını oyuna sokarak petrol piyasasını tabiri caiz ise arza boğmuştu. OPEC üretimi kısmayarak petrol fiyatlarında yaşanan düşüşü beslemişti.
Şimdi arz tarafı yeni bir oyuncunun daha katılması ile fiyat üzerinde baskı oluşturmaya aday konuma geldi. Bazı okurlar haklı olarak bir bu eksikti, şimdi petrol daha da düşer ve dünya genelinde bir krizi tetikleyebilir diye endişe edebilir.
Herhangi bir varlığın talebi fazla değişmezken arzının yükselmesi kuşkusuz fiyatı aşağı çeker.
Ama ne zaman ve ne kadar ?
İran’a yönelik yaptırımların kaldırılması bilinen ve beklenen bir haberdi. Sürpriz bir karar değil. Piyasa cin gibidir sık sık hatırlattığım üzere her türlü faktör değişikliği gerçekleşemeden önce biraz da abartılarak fiyatlanır. Piyasalarda hiçbir matem sonsuza kadar sürmez.
İran beklentisi petrol fiyatlarında son 7 haftada yaşanan % 34 ‘lük gerilemenin en büyük gerekçesi.
Bu nedenle aktüel medyada petrol fiyatları daha da düşecek manşetlerini ters köşeye düşürerek piyasa sürpriz yapabilir ve petrol satıcılı bir seyirle başlayıp bu haftayı yükselişle tamamlayabilir.
Takvim analizi üzerinden yürürsek ufuktaki kötü haber gelene kadar tribünde kal, beklenen kötü haber gerçekleşince alıma geç stratejisini uygulayan aktörler adına yukarıdaki grafikte görebileceğiniz 6 yıllık trend desteği olan 27,20 – 27,80 bandı brent petrolde pekala bir taban adresi olabilir.
Eyvah İran petrol arzını arttıracak diye hafta başında petrolde satışa geçecek olanlar bir kaç hafta içinde brent petrolün 40-43 dolar bandına sıçraması ile hüsrana uğrayabilir.
Kesin mi ? Keşke. Başta hemen her pusulaya BIG PARA sayfası üzerinden sert eleştirel de olsa yorum yazarak katkı sağlayanlar olmak üzere tüm okurlara finansal piyasaları öngörmenin hava durumu ile kıyaslanamayacak güçlükler içerdiğini hatırlatmak istiyorum.
Bu güçlükler pek çok analisti ebelek gübelek yorumlara ve şurayı kırarsa buraya gidebilir tadında kiremit analizlerine zorlasa da pusula yanılgı riskini göze alan net anlaşılır çizgisinden asla ödün vermedi, vermeyecek.
Piyasalar
Mahallenin ağa babası olan ABD geçen hafta da paylaştığım üzere petrol cephesinde yangın çıkmasını istemez. Yoksa Rusya’nın terbiye edilmesinde bugüne kadar büyük yarar sağlayan bu silah bumerang olup kendilerini de vurur.
Bu nedenle yılın ilk 2 haftasında küresel piyasalarda yaşanan eyvah petrol temalı panik atağın geçici olduğunu hisse senedi marketlerinde oluşan iskontonun başta Avrupa ve ABD cepheleri olmak üzere çekici bir alım fırsatı sunduğunu düşünüyorum.
Artık yurtiçinden diğer ülke hisse senetleri ve borsa endekslerine de yatırım yapılabiliyor. Türkiye’de dolar aşığı olan milyonlar için 2016 yılında gümüş ve altın dışında döviz bazında yatırım seçeneklerine pekala ABD ve Avrupa hisse senetleri de ilave edilebilir.
BIST ise dünya borsalarının geride kalan 2 haftada sunduğu ortalama % 9’luk iskontodan yararlanamadı. Bu bakıma bizim cephede bir şey değişmedi.
Israrla aşırı ucuz hisse senedi fiyatlarını içerdiğini savunduğum 70.000 puan civarında gezinen Borsa İstanbul aşağı gelmediyse de doğal olarak dünya panik atak yaşarken yukarı da gidemedi.
Sektör bazında bakarsak BIST Banka endeksi geçen haftayı % 1,9 değer kazancı ile tamamladıysa da kamu bankaları bu harekete katılamayarak özel sektör bankalarına kıyasla iskontolu ve daha çekici bir hal aldı.
Petrol yangının yatışmasını takiben dünya borsalarına paralel biçimde BIST’in de yükselişe geçeceğini düşünüyor, 2016 yılının ilk yarısında 87.500 ikinci yarısında 92.000 puanın test edilebileceği yönündeki beklentimi koruyorum.
Altın bir süre dinlenebilir ve daha çekici alım fırsatları sunabilir. Milyonların sevgilisi USD/TRL cephesinde ise yeni zirve beklemiyor, aşağı yönlü riskleri daha baskın buluyorum.
Ya Euro diyenler olacaktır. EUR/USD paritesi 6 haftadır 1,09 civarında seyrediyor ve ben bu cephede sıkışmanın sonuna yaklaştığımızı düşünüyorum.
Ne tarafa gider, 1.05 mi 1.15 mi ? Yanıt üretmek kolay değil. Ancak Avrupa’dan ilave genişleme beklentisi oluşmazsa bu hareketin yukarı yönlü olma şansı görece daha yüksek.
O zaman Euro’ya mı hücum edelim. Doları olanlar için değişim elbette bir seçenek ancak TL ‘den Euro ‘ya geçmek için şartların cazip olduğunu söylemek zor.
Euro dolara karşı değer kazansa da 2016 yılının ilk yarısında TL dahil gelişen ülke para birimlerinin gelişmiş ülke para birimlerinden daha iyi performans göstereceği görüşündeyim.
Bu nedenle EUR/USD yukarı gitse de EUR/TRL yatay kalabilir veya gerileme gösterebilir. Bu nedenle son 2 haftada göreli iskonto kazanan ve döviz cephesinde belki de tercih edilebilir seçenek halini alan İngiliz Sterlini dahil dövize yönelim için erken olduğunu düşünüyorum.
Tahvil faizlerine yönelik görüşüm aynı. % 11 - % 11,5 arasında seyreden bu cephede yılın ilk yarısında rotanın % 9 olabileceğini bu bakıma tahvil yatırımı adına güncel şartların risk almaya elverişli olduğunu düşünüyorum.
Bu piyasaya ilişkin çok fazla soru geliyor. Haftaya pusulada bizimle olacak Abidin bugün sizler için Gedik Yatırım Hazine Müdür Yardımcısı Gülsüm Doğan ile röportaj yaparak tahvil piyasasının sırlarına ışık tuttu.
Yeni okurlar için hatırlatalım; Abidin bir hayal kahramanı. Tasarruflarını verimli bir şekilde değerlendirmeye çalışan ama zarar etmekten çok korkan ihtiyatlı bir karakter. Beni gereğinden fazla iyimser bulanları temsilen belirli aralıklarla PUSULA’ya konuk oluyor.
Tahvile Nasıl Yatırım Yapılır ? – Özel Röportaj
Abidin – Eskiden parayı TL ‘ye park etmenin yolu mevduat ve repo diye biliyorduk, bunlarda mis gibi risk sıfır, huzur maksimum diyorduk. Bay pusula 10 yıllık tahvil 10 yıllık tahvil diye kafamızın etini yedi . Gülsüm Abla nedir bu 10 yıl vadeli tahvil ?
Gülsüm Doğan - Basit şekilde tahvil, devletin çıkardığı bir borçlanma senedidir. Borçlanma senedinin vadesi, bir yıldan uzun olursa adı “tahvil”, bir yıldan kısa ise” bono” olarak isimlendirilir.
Devlet borcuna karşılık neyi taahhüt eder ? Faiz vermeyi taahhüt eder. Çünkü faiz, paranın fiyatıdır. Ödünç para aldığınız zaman borçlanmanın maliyetidir.
Son on yıldır, devlet borçlanmalarında vadeyi 2- 5 ve 10 yıllık olarak ağırlıklandırmış ve uzatmıştır.
Bu tahvillerin çoğunu 6 ayda bir sabit kupon ( faizin dönemsel ödemesidir ) faiz ödemeli olarak çıkarmaktadır. Vade boyunca kuponları sabit tutmak, eğer ekonomik iyileşmeler ve gelişmeler bekleniyorsa, yatırımcılar için cazip, tam tersi bekleniyorsa devlet için avantajlı olmaktadır.
Abidin – Peki 10 yıl vadeli tahvil alıp 10 yıl beklemeye gerek kalmadan 10 günde 10 ayda para kazanıp satış yapabiliyor muyuz ?
Gülsüm Doğan - Elbette Abidin, bu tahvilleri vadesini beklemeden ister 10 günde, ister 10 ayda satabilir ve nakde dönebilirsin. Ancak, sen aldıktan sonra piyasada faizler yukarı gittiyse zararına satman söz konusu olabilir. Tersi durumda, yani sen aldıktan sonra faizler düşmüşse de ciddi kazanç elde edebilirsin.
10 Yıllık tahvillerde her 1 puanlık faiz değişimi anaparadan bileşik % 6,5 iki yıllık tahvilde % 1,6 kadar kar veya zarara neden olur.
Abidin – Şu anda 10 yıl vadeli Türk tahvilinin fiyatı nedir ? Aldım ve ikincil piyasada faiz değişmedi bu durumda aldığım tahvilin fiyatı 1 yıl sonra kaç TL ‘ye yükselir ?
Gülsüm Doğan - 29/12/15 tarihinde vadesi 12/03/2025 olan yaklaşık 10 yıllık tahvilin fiyatı 87,641 TL faizi %10,48 ‘di.
Tahvilin faizi ile fiyatı ters yönde hareket eder. 100 TL ana para kupon getirileri hariç vade sonunda eline geçecek paradır. Bu senedi satın alırken ödediğin bedel de tahvilin fiyatıdır.
Bir yıl sonra aldığın 10 yıllık tahvilin ikincil piyasada faiz aynı kalırsa fiyatı 88.676 TL olacak. Bu arada iki kere % 4,00 ten kupon faizlerini alacak. Toplam % 8,00 kupon getirisi ile kazancın % 9,18 olur.
Tahvilde asıl getiri sen aldıktan sonra faizler düşerse ortaya çıkar. Bugün aldın ve 1 ay sonra faizler 2 puan aşağı geldi bu durumda fiyat 99 liraya yükselir. Yok sen aldıktan sonra faiz bir ay sonra 2 puan yükselirse tahvilin fiyatı 77.500 liraya geriler.
Abidin - Peki ablacım tahvil faizinde 10 yıl beklersek paramız ne olacağı belli mi ? Sabrı 10 yıl olana risk yok mu bu piyasada ?
Gülsüm Doğan - Evet Abidin,10 yıl beklersen tahvilde ne alacağın belli. 10 yıl boyunca 6 ayda bir yılda iki kez kira alır gibi kupon faizlerini alıyorsun. Onuncu yılın sonunda devlet sana her bir pay için 100 TL ödüyor.10 yıl sonra vade bitiminde her pay için, 100 TL ana paranı ve son kupon % 4 ten toplam 104 TL veriyor.
Bir de her sene yılda iki kere 6 ayda bir tahsil ettiğin % 4 var. Yıllık(4+4) %8,00 cebinde bileşik % 8,16 kazanç elde ediyorsun. 10 yıl sonra yıllık kazancın %8,46 olacaktır.
Abidin – Nereden alabiliyoruz tahvilleri ?
Gülsüm Doğan - İlk elden almak istersen Hazine ihalelerine katılarak Halka arzdan alabilirsin. İkinci elden alacaksan Borsa İstanbul Borçlanma Araçları Piyasası Kesin alım/satım pazarından veya borsa dışı ( tezgahüstü ) bankalar & yatırım kuruluşlardan satın alabilirsin.
Abidin – Gülsüm abla çok tsk ederiz :)
Pusula Abone Kaydı
Pusula yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak diğer posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone@postapusula.com adresine e-mail atmanız yeterli.
Haftaya buluşmak dileği ile...
@eralkarayazici